SIK SORULAN SORULAR
- Soru 1: İslam’a göre Distler de cennette gidebilir mi?
- Cevap 1: Böyle bir soruyu bize sormanız yanlış olur, çünkü biz tüm dinlerin insan ürünü olduğuna inanıyoruz. Yine de cevap isterseniz, İslam’ı hangi ekolde savunan kişiye göre değişir. Örneğin, İhsan Eliaçık ve Yaşar Nuri Öztürk’e göre evet. TIKLA, İZLE >
- Soru 2 : Tanrı var ise, bizimle iletişim kurmak ister, öyle değil mi?
- Cevap 1 : Hayır değil. İslam’ın veya diğer dinlerin tanrıları, (mesala Hindu tanrıları) zamane toplumun yarattığı tanrıdır. Bizler dinlerdeki tanrıya değil, evreni yaratan Tanrı’ya inanırız. Bundan dolayı onun bizlerle ilgilenmesi şartını karşılamadığı için böyle düşünmeyiz. Evreni yaratan Tanrı, nasıl ki dünyada yaşıyor olan milyarlarca canlıyla (kaplan-ceylan, balık-balina, sinek-arı, koyun-keçi, at-aslan YANİ börtü-böcek ile kişisel olarak veya popülasyon olarak ilgilenmiyorsa, bizlerle de kişisel veya popülasyon olarak müdahil olmuyor.
- Cevap 2: Ayrıca, insanlar kendi dinlerini oluştururken, bir tanrı figürünü de elbette insanbiçimci (anropomorfik) olarak yarattılar. Yani insanların dinler yolu ile yaratmış oldukları tanrı figürü, insanı özellikler taşır. Eğer tanrı insani özellikler taşımış olsa idi, O’nun bizlerle ilgilenmesini makul ve zorunluk olarak kabul ederdik. Ancak evreni yaratan Tanrı aşkın bir Tanrı’dır. İnsani özellikler taşımaz. O’nun formu farklıdır. Biz insan formundayız, insan gibi düşünürüz, insani güdülerimiz var. Bir kedi de kedi gibi düşünür, güdüleri kendine özledir. Bir ağaç da kendi formunda yaşar ve onun duygularını olduğunu bundan dolayı meyve verdiğini veya meyve vermediği zamanlar zalim olduğunu söyleyemeyiz. Kendi formunda, şartlara göre meyve verir veya vermeyebilir.
- Cevap 3 : Tanrı’yı insan formunda duyguları olduğunu düşündüğün müddetçe, onun illa ki bizlerle ilgilenme zorunluluğu yüklersin. Bu senin önkabulündür.
- Cevap 4 : Tabiat, Evrimsel süreç ile işler, “Büyük balık küçük balığı yer” prensibi, doğada gözlenen bir mücadele türüdür. Evrimsel süreçte güçlü olan veya ortama en iyi uyum sağlayan (yaşamı sürdürebilmek için) canlı yaşamını sürdürür ve bir sonraki neslin devamını sağlar. Doğada büyük bir yaşama savaşı vardır. Eğer evrenin yaratıcısı insanbiçimci olsa idi, canlıyı canlıya yediren bir sistem yaratmazdı. Bu, biz deistlerin inandığı Tanrı’yı iyi veya kötü yapmaz, sadece iyi ve kötü kavramları biz insanlara ait olduğunu gösterir ve doğadaki canlılara ait kavramlar olmadığı gibi Tanrı’ya da ait değildir.